Cehennem Kayıkçısı Kharon - Antakya Hatay

 Cehennem Kayıkçısı Kharon - Antakya Hatay


İnsanoğlu yaşamının birçok döneminde ölümden ve kötü olandan korunmak amacıyla adaklarda bulunmuştur. Çünkü tarih boyunca ölüm; insanoğlunun gizemini çözemediği ve çözüm üretemediği bir kötü sonuç olmuştur.


MÖ 175-164 yılları arasında Antakya'ya hakim olan Selefkos Kralı Antiochus IV. Epiphanes döneminde şehir, o zamanki bir çok şehir gibi veba hastalığından kırılmaktadır. Veba'da insanlar karararak öldüğü için, bu korkunç hastalığa Kara Ölüm ismi de takılmıştır. Çok sayıda can alan veba salgın karşısında çaresiz kalan kral Antiochus IV. Epiphanes, Leios isimli bir kahinin tavsiyesi üzerine Silpus Dağı üzerinde, şehre en hakim olan yerde bir heykelin yapılmasına karar verir. Heykel ne kadar büyük olursa, salgın o kadar çabuk yok olacaktır. Günümüze kadar gelebilmiş bu heykel, bugün Cehennem Kayıkçısı yani Kharon adıyla bilinmektedir.


Kharon Heykeli; St. Pierre Kilisesine 200 metre mesafede yaklaşık 4 metreye 3 metre boyutlarında kayalara oyulmuştur. Kabartma şeklindeki heykelde ana figür başı örtülü dev bir kadın portresiyken, hemen yanında (bakana göre solda) belli belirsiz kayığın içinde ayakta duran Kharon (Cehennem Kayıkçısı) betimlemesi bulunmaktadır. Ancak heykelin yapılması devam ederken, Leios'un kehaneti doğru çıkıp, veba salgını durunca heykel yarım bırakılmıştır. Anıtın üzerinde ölüm ile ilgili yazıtlarında olduğu ancak günümüze kadar ulaşılamadığından söz edilmektedir. Bir söylenceye göre bu yazıtta yaşamı ve Antakya’yı kastederek "Bütün servetim ayaklarımın altında" diye yazdığı söylenmektedir.


Kharon sanıldığı gibi tanrı değil, ölü ruhları Acheron (Asi) Irmağı’ndan geçirerek Hades'in  krallığına, yani yer altı dünya sına götürmek ile görevli bir hizmetkardır. Ancak mitolojiye göre ölen insanlar bu ırmağı geçebilmek için Kharon'a  bir bedel ödemek  zorundadır.  Bu nedenle antik dönemlerde  ölülerin gözlerine ve ağızlarına obolos denilen paralar konulurdu. 

Parasız gömülen ruhların Hades'in yanına gidemeyeceği ve o ruhların nehrin kıyısında bekleyeceğine inanılırdı. Zalim  bir kayıkçı olan Kharon, bedel ödemeyen ruhları kayığa almaz  ve bu konuda asla taviz vermez . Ve bu ruhlar Yeraltı Tanrısı  Hades'in yönetimine girmeden yüz yıl boyunca nehrin kıyısında beklemek ve acı çekmek zorunda kalırlardı.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kommagene Krallığı’nın Efsanevi Kabartması: Tanrı ile Kralın El Sıkışması (Dexiosis)

Antik Savaşların Efsanevi Zırhı Kanatlı Miğferin Tarihi

Tiyatrosu: Tarihi, Mimarisi ve Gezi Rehberi Aydın Söke